“Ali Suavi mazide yaşamış istikbal adamlarındandır. Onun vücudu Tanzimatçılarla, ruhu bizimle muasırdır. 1839’dan 1878’e kadar otuz dokuz sene yaşayabilen bu ateşten mahlûk, teokrasi devrinde laiklik, mutlakıyet devrinde cumhuriyet, Osmanlı devrinde Türklük ve Türkçülük rüyaları görmüş, bu rüyala..
‘‘Ankara’ya yıllardır gitmemiştim. Elimizde doğup büyüdüğü için bu sefer alıcı gözü ile bir dolaşayım dedim. Düşünüyorum da bir zamanlar demiryolu köprüsünden Çankaya’ya kadar bir tek çatı, geceleri bir tek ışık yoktu. Atlı arabamız yabani bağ kütüklerini çiğneyerek köşke giderdik.Ama şimdilerd..
Ben ömrümde onun kadar tartışmaya katlanan devlet ve hükümet adamına rastlamadım. Pek genç yaşımda devamlı olarak yanında idim. Hiçbir fikrimi saklamak ihtiyacını duyduğumu hatırlamıyorum. Dalkavukluğu meslek edinmeyenlerin hepsi de öyle idi. Atatürk’le tartışmak için yiğitiğe lüzu yoktu.Falih Rıfkı..
“Atatürk ne yaptığını, nasıl yapacağını, kimlere ne yaptıracağını, kimleri nasıl ve nerede değerlendireceğini bilen pek hesaplı bir adamdı. Bir fıkrasından, bir hikâyesinden, bir yazı veya nutkundan hemen anladığımızı sandığımız Gazi, aradıkça yeni bir sır verir. Yaklaşılan bir dağ gibi ..
Falih Rıfkı Atay, Antalya, Antep, İngiltere, Arnavutluk, Amerika ve Brezilya’ya yaptığı seyahatlerin notlarından oluşan bu kitabıyla okuyucuyu unutulmaz bir yolculuğa çıkarırken, gittiği coğrafyalar hakkında da o döneme ait bilgiler aktarıyor...
Tuna, Osmanlı Türklüğünün bağrından akar. Bu tarihi neresinden dinleseniz onun çağıltısını duyarsınız. Akınlar, zafer ve bozgunlar! Ve hepsinin peşinden, ileri veya geriye doğru, bitip tükenmeyen göçler! Falih Rıfkı ATAY..
Zeytindağı, insanın kanını donduran tarihi bir süreci, “bir imparatorluğun çöküşünü” o zamana göre en duru Türkçe ile karşımıza getiriyor. Kitapta Mehmetçik’in Yemen’de, Aden’de, Kanal’da, Gazze’de, Arap çöllerinde nasıl kırıldığını, yenilgiden sonra bir vagon dolusu “mecidiye altınını..