Tarihe tanıklık açıcından önemi bugün daha da artmış olan "Balkan Yolcusu", edebi bir tat yaşayan, şiirlerle bezeli, zaman zaman öykü kokan, yazarın Balkan izlenimlerini kendine has diliyle yansıtan bir çalışma...
Geçmişe doğru uzanan bir süreçteki üç modern klasik yazar üstüne, Barthes, Proust ve Baudelaire üstüne ayrıntılı yorumlarla açılıyor kitap.Onları Éluard, Camus, Orhan Pamuk, Güven Turan’ın yapıtları hakkında eleştirel denemeler izliyor.Ardından üzerinde tek tek durulmuş yazar, metin, olay, olgu ve k..
Dünya bir felakete doğru dolu dizgin koşuyor. Kötüye kullanılan bilim insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Yeni doğan çocuklar büyük oranda erkek, çünkü "oğlan" olsun istiyordu herses. Buyrun, bilim dilekleri yerine getirdi sonunda. İşin sonu nereye varacak? Kadınlar yeryüzünden silinip gidecek mi? ..
Behçet Necatigil: Şiirde "hikmet burcu"nun seçkin sakini: Şiirimizin, en köklü gelenek tadıyla en köktenci yenilik çabasını şiirinde buluşturmuş, altın oranı bulmuş şairi... Necatigil'in Türk şiirinin serüveni içindeki kendine özgü yeri gün geçtikçe daha da belirgin, vazgeçilmez, çekici bir anlam ka..
Kimdir Ruhi Bey?Kendisini nasıl bilir?Meyhanecisi, kürkçüsü, çiçekçisi onu nasıl bilir?İnce bıyıklı, güzel giyimli, önünde el pençe divan durulan varlıklı mı varlıklı Ruhi Bey’i gerçekten kim bilir? Kim tanır?Edip Cansever’in önceki kitaplarıyla düşünsel olarak katıldığı siyasi savaşta toplumca yeni..
Bu kitapta, Özdemir Asaf’ın ölümünden sonra, arkasında bıraktığı defterlerden, dosyalardan seçilmiş şiirlerini bulacaksınız. Bunların büyük çoğunluğu dergilerde bile görünmemiş şiirlerdir.Özdemir Asaf yoğun düşün ve duyarlıkları, çarpıcı sözcükler seçtiğini sezdirmeden, küçük dizeler halinde işlediğ..
Türk şiirinin çizgisini değiştirmiş, çok yönlü, evrensel boyutlu bir şair ve yazarın bu basım için yeniden gözden geçirilmiş, kaynak metinler esas alınarak düzeltilmiş "külliyatı".....
Yatılı okul Hailsham’ın öğrencileri, bahçe duvarının arkasındaki karanlık ormandan çok korkarlar. Hafta sonları veya tatillerde evlerine gitmez, Hailsham’dan önceki yaşamlarını hatırlamazlar. Dış dünyayla bağlantıları yoktur. Öğretmenler değil, gözetmenler tarafından eğitilirler. Spor ve sanata büyü..
Orhan Pamık'un "en renkli ve en iyimser romanım" dediği Benim Adım Kırmızı 1591 yılında İstanbul'da karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada b..
Aynı adla sinemaya da aktarılan öyküyü içeren bu kitap 1950-1960 yılları arasındaki Beyoğlu'nun sinema dünyasını anlatıyor.Yazar, sinema delisi bir kızın hayatını yansıtırken toplumumuzun bir panoramasını da çiziyor.Diğer öyküler; "Temizlik Kolu", "Seyyid", "Bir Evin Dıştan Görünüşü", "Günübirlik Ad..
Füruzan, 1988'de ilk kez yayımlandığında altı ay içinde iki kez basılan bu romanında, iki farklı kültürden gelen insanların Almanya'da kesişen, içiçe geçen dünyalarını sergilerken, sevginin, gittikçe daha da kararan çağımızda bile, birleştirici gücünü anlatıyor...
17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen bir Venedikli, İstanbul'a getirilir. Astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bu köle, aynı ilgileri paylaşan bir Türk tarafından satın alınır. Garip bir benzerlik vardır bu iki insan arasında. Köle sahibi, kölesinden, Venedik'i ve Batı bilim..